5 Haziran 2020 Cuma

Evde Tek Başına (Home Alone)




Her çocuğun evi ele geçirme ve kendi macerasının kahramanı olma hayali vardır.Her çocuk kendini biraz yetişkin zanneder.Hayalleri ve umutları çok diridir.Kevin yeni doğmuş bir köpek gibi hayat dolu ve yeni doğmuş bir ceylan gibi yürümeye hazırdır.Eğer izin verilirse hemen büyüyüp hayata atılabilir,alacağı yetişkin rolünden hayata devam edebilir.Tek sorunu anlaşamadığı kardeşleri ve onu çoçuk olarak gören annesiyle babasısıdır.Akıl almaz bir şekilde dileği gerçekleşir ve ailesinden kurtulur.Ve daha sonra yavaş yavaş bunun hiçde kolay bir şey olmadığını anlayacaktır. Ezilmiş, başıboş dolaşan ve dehşete düşen vahşi bir yaratık gibi hayatta kalmak için içgüdülerine sarılır.Ve artık Kevin bir Ninja Kaplumbağa gibi kendine bakmak ve Road Runner gibi hırsızları haklamak zorundadır.Kevin’ın karikatürize edilmiş bir Munch resmi gibi yanaklarına sarılmış elleriyle çığlık attığı banyodaki sahneyi gizli bir detay olarak bulabilirsiniz.

John Hughes Time ile yaptığı röportajda "Tatile gidiyordum ve unutmak istemediğim her şeyin bir listesini yapıyordum.Çocuklarımı unutmasam iyi olur diye düşündüm.Ya on yaşındaki oğlumu evde bırakırsam? Ne yapardı? Diye düşündüm."John Hughes için uçakta aklına düşen öylesine,sıradan bir fikirdi.Filmin yönetmenliğini yapmaz.Filmi devreder.Sinopsisle sadece senaryoda gözükür.İyi ki de yapmaz.Böylelikle ortaya rastlantısal bir şekilde çok güzel bir casting çıkar.

.

19 Mart 2020 Perşembe

Başkasının Hayelinde


"Başkasının hayalinde yaşanır mı?"Diye sordu genç adam.
Dinle!Başta sen kendi romanının kahramanımısın?Etrafına bir bak?Zaten başkasının hayalinde yaşamıyormusun?Mesela giydiğin giysiler,vazgeçemediğin aksesuarlar,çalıştığın iş,yaşadığın ev... Ağzındaki sigara,elindeki kafanı kaldıramadığın telefon…Bu şehir senin hayalin mi?bu kirli hava,her tarafın betonlarla kaplı olması?yirmiikinci katta bir hücre?evine almak zorunda hissettiğin yeni mobilyalar, yeni eşyalar,sana sürekli;tüket,harca,al diye fısıldayan diğer insanlar,cebindeki kağıt parçaları ve  plastik kart senin hayalin mi?....en pahalı marka gömleği,en akıllı telefonu alıp,yurtdışında en pahalı tatilde bir selfi çekip,en olup,hit olup ama zirvede yalnız kalmak mı senin hayalin? Cebinde son çıkmış telefon varken alo demekten çekindiğin dostların,herkesin bu kadar yakınken aynı zamanda uzak olması,iletişim araçları etrafı kaplamışken,iletişimin kendisinin olmadığı bir dünyamıydı hayalin?Şehrin tıkalı trafiğinde bunalarak evine zarzor dönerken,çuvalla para verip aldığın son model arabanla kaza geçirip ölmen senin hayalin olamaz değil mi?Apartman denilen hapishanelerde yaşamakmıydı hayalin?Komşuna iyi akşamlar demeye bile çekinen ama internette,sanal çevresinde ''Bay aforizma'' kılığıyla dolaşan bir sahte yüzmüydü hayalin?Aradığı cevapları,söylemlerin havada uçuştuğu,eylemlerin kısır kaldığı sosyal paylaşım sitesi adı altındaki network kanüllerinden almaya çalışan,içindeki boşluğun maddiyatla değil,maneviyatla alakalı olduğunu anlayamayan,sos mu yoksa sosyal mı olduğunu anlayamamış gençlermiydi hayalin?Tıklar aleminde bir tık mı kalmaktı hayalin?
Bilinçaltını boş şeylerle dolduran televizyon,internet,filmler,sanal gerçeklikler senin hayalinmiydi?Göremediğin bulanıklaştırılmış kutsallarmıydı hayalin?Senin hayalinmiydi tükettiklerinin seni tüketmesi?Tüm elektronik aletlerin yaydığı radyasyonlar,çocuğunun okulunun hemen yanına dikili bir baz istasyonu olması senin hayalinmiydi?Marketten aldığın raf ömrü bir yıl olan bisküvi,pet şişeden içtiğin su,tüm işlenmiş gıdalar,yemek için evine aldığın genetiği değiştirilmiş mısır ve tüm bunları bilinçsizce tüketmeyi bırakamayıp sağlığını kaybetmen senin hayalin olamazdı heralde?Senin hayalinmiydi bunca zararlı şeylerle insanları hasta edip sağlıkları ile oynamak?Senin hayalinmiydi insanları tedavi etmek yerine ilaçlara bağımlı kılmak?

Kutsalın üstünü örten arzu ve iştahlarmıydı hayalin.Alışkanlıklara teslim olup,boşvermişliğin akışında kaybolmakmıydı hayalin?Görevleri bir kenara atan arzu ve iştahlarmıydı hayalin?İnsanların boş yere ölmesi senin hayalin miydi? Daha çoğunu almak,daha güçlü olmak,hegomonya,ırkçılık,paylaşılamayan enerji kaynakları,göçler,açlık,zulüm savaşlar,kaos...Yapay sınırlar,yapay devletler,yapay demokrasiler,yapay seçimler,yapay medya,yapay gazeteciler,yapay örgütler,yapay savaşlar...Ve belki daha fazlası... bunlar sadece benim aklıma gelenler...senin hayalinmiydi böyle bir dünya?Tüm bunlar için,bunlar uğruna dünyanın enerjisini bitirmek.Senin hayalin miydi?

Demek ki yaşanıyormuş,başkasının hayalinde.Yaşıyormuşuz!Evet!Doğa'yı, doğasını ve inancını kaybeden insan başkasının hayalinde yaşar.''İnandığımız gibi yaşayamassak,yaşadığımız gibi inanmaya başlarız

O YOKSA HERŞEY CANSIZ

bir tek o can yok...            herşey cansız....