"Yaşamsal iki edim vardır; bilgi ve sevecenlik."
Giordano Bruno,Küllerin Şöleni
Harvey,kahramanımız Elwood P.Dowd'na ve sadece kendi istediği kişilere gözüken tavşan
şeklinde poolka denilen mitolojik bir varlıktır.Elwood P.Dowd (James
Stewart)içinde daima,her konuştuğu insana kartvizitini verme,onlara içki ısmarlama ve onları evine yemeğe davet etme gibi sonsuz iyilik dolu istekler taşıyan, altın kalpli, kibar ve nazik bir beyefendidir sadece.😇
Zeki bir insan olmak mı yoksa iyi bir insan olmak mı?
Ve Elwood bunu şöyle yanıtlıyor filmde;
-yıllar önce annem bana dedi ki:
-"bu dünyada Elwood, ya çok zeki ya da
çok cana yakın olmalısın."
-ben yıllarca zekiydim ama cana yakınlığı
tavsiye ederim.
İyi bir insan olarak Elwood bundan hiç zarar görmez ve dahası gizli bir güç
tarafındanda (Harvey 🤍) kollanmaktadır.İyilik ve zekâ bu kavramların üzerine düşündürmeye
çalışıyor bizi hikâye.Ve bu iki kavram üzerinde gerçekten çok az düşündüğümüzü
ve tam olarak bilmediğiniz bir şeyler daha olduğunu anlatmaya çalışıyor hikaye
bize.Sağduyu-ödül, kurnazlık ve ceza bu kavramlar arasındaki gizli trikotajı
ören o gizli gücü bir bardak soğuk limonata tadında bize anlatmaya çalışıyor
hikâye.Ve bunuda Harvey adında kendi küçük tatlı mitini büyütmeye çalışarak
yapıyor.Pardon Harvey'e küçük diyemeyiz özür dilerim.Harvey'e ayıp etmiş oluruz.Harvey,6
feet 3 buçuk inch uzunluğunda konuşan bir tavşan.
Şimdi gelin zeka kavramı üzerine
biraz düşünelim."Zekâ her şeye yarar, hiçbir şeye yetmez."Henri-Frédéric
Amiel'den bir alıntı.Bu önermeyi somut bir örnekle kendi anladığım kadarıyla açmaya çalışacağım.Hayatta
herkesin başına gelmiş komik bir aksaklıktan bahsedeceğim.Dar bir yolda karşıdan gelene yol vermek isterken oda size yol vermeye çalışırken siz sağa
çekilince oda yol verme dürtüsüyle tekrar önünüze çıkar sonra sola yönelince
yine önünüze çıkar,kısa bir an kimin kime yol vereceğini bulamayız.Yaşadığımız
o komik aksaklığı hatırlayalım.Amiel bu önermede belkide bunu anlatmak
istemiştir."Zekâ her şeye yarar, hiçbir şeye yetmez."Mesala bir insana
basitçe yol vermeye yetmeyebilir bazen.Birbirimize yol veremedik ve üstüne
dönüp içimizden birbirimize küfürleştik sonrasında doğan o negatif reaksiyon
kimin işine yarıyor.İkimize de yaramadığı kesin.Ama ya bunu komik bulup tatlı bir tebessümle birbirimize gülümsersek.Hikaye burada bunu anlatıyor,sizi nefrete
veya sağduyuya sürükleyen gizli bir güç olduğundan bahsediyor. Ve yine
Henri-Frédéric Amiel'den bir alıntıyla bitirmek istiyorum. ''Bilgelik, hem
cinnete hem de sağduyuya üstün gelmek ve kişinin kendini evrensel yanılgıya
aldanmadan ödünç vermesidir."